Sayın Bakan, her konuşmasını kamuoyu’nun gündemine taşımakta pek mahir.
Nasıl olsa her yerde renkli bir şey yapar diye de peşinde bir basın ordusu ile dolaşıyor.
Böylece bizlerde derhal haberdar olabiliyoruz.
Farkında olarak yada olmadan, tanınırlığını süratle arttıran ilginç bir Halkla İlişkiler çalışması yürütülmekte. Hatta “Reklamın iyisi, kötüsü olmaz.” diyenlerdenseniz, çok da başarılı.
Bir gün öncede, Sayın Bakan’a kaymakamlık önünde 60 yaşında ki Mustafa Boğaçayır:
“Sayın bakanım, senin geldiğine çok sevindim” diyor.
Şahin’in cevabı:
“Yok ya. Nerden bileyim sevindiğini? Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim. Çal bakayım davulcu...” şeklindeydi...
Beş işçinin donarak ve boğularak öldüğü bir gölette incelemelerde bulunmak için gittiği Erzurum'un Aşkale ilçesinden sonra Pasinler ilçesine geçip, kaymakamlık önünde davul zurnayla oynanıyor, ve tempo tutuluyor...
Öncesinde de Sayın Bakan “Takla at, oyna da görelim” diyor...
Gülmeli mi? Ağlamalı mı?
Bilemiyorum...
Sayın Bakan, Türkiye'nin en önemli makamlarından birinde oturuyor. Hepimizin canını malını koruyan sistemin başında!
Darbe filanla da oraya gelmedi.
Demokratik süreçlerden geçerek geldi!
Söylenebilecek hiç bir şey yok.
Ama içim rahat değil!
Bu iş nasıl böyle oluyor?!
Bu sorunun yanıtı için, Ulus 923 sitesindeki değerli komşum, Fatih Ertürk'ün “Bu malzemeden AKP’den başka bir şey çıkmaz” başlık yazısını okumanızı öneririm.
Konda'nın yıllardır sürdürdüğü ''Biz kimiz'' araştırmasının güncelleştirilmiş son raporundan çarpıcı bilgiler var.
Net olan şu ki; o rapordaki veriler değişmedikçe, halkımız, Sayın İdris Naim Şahin'leri bakan yapacak, önlerinde de takla yada göbek atacak!
AKP ve benzerlerini yenmenin yoluda “AKP'lileştirilmiş Y-CHP yaratmaktan” filan da geçmez!
Zira halkımız aslı varken benzerlerine niye oy versin?
Zaten Konda araştırmasında o da çok net görülüyor.
Siyaset bilimsel araştırmalar, veriler kullanarak yapılması gereken bir iştir ya da sanattır.
Türkiye'nin bu günkü gereksinimi, AKP'nin kontrolsüz gidişini, kontrol edebilecek, denetleyip dengeleyebilecek, laiklik ve Cumhuriyet duyarlılığı yüksek, sol değerlere sahip bir CHP’dir.
Sözüne güvenilebilen, tutarlı, bilgili, birikimli, deneyimli yönetim kadrolarına ve lidere sahip olan bir CHP.
Yoksa, frensiz ve kontrolsüz bir durum ile karşı karşıya kalacağız.
Eskiden bir lastik reklamı vardı:
“Kontrolsüz güç, güç değildir” diye.
Bilmem hatırlarmısınız?
Aynı zamanda bir fizikçi de olan, SHP’nin lideri Rahmetli Erdal İnönü, bunun yanlış olduğunu söylerdi.
''Kontrolsüz güç, güçtür! Ama nerede duvara toslayacağı belli olmaz!''
Kaynak URL (17.04.2012 - 14:05 tarihinde yazdırıldı): http://www.ulus923.com/bu-topraklar-kiralik-sebze-bahcesi-degildir-44598n.htm