 |
|
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyetinin tartışmasız bir başarı projesi olduğunu anlamak için gereken tek şey var;
Kör ve sağır olmamak!
Bir de tabii ki izan sahibi olmak…
Güneyimizdeki komşulara bir bakın;
Herkes birbirini boğazlıyor.
İnancı veya ırkı nedeniyle insanlar ölüyorlar…
Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da, Filistin’de…
Hiçbir yerde demokrasinin d’si, insan haklarının i’si yok…
Bakın Mısır’a, Suudi Arabistan’a, Arap Emirliklerine…
Doğumuza bakın;
İran, 2500 yıllık devlet, petrol ve doğal gaz kaynakları ile olağanüstü bir servet sahibi.
Yaşam standartları Türkiye’nin gerisinde…
Kuzey komşularımız Ukrayna, Rusya, Bulgaristan, The Economist dergisinin yapmış olduğu “yaşam Kalitesi Sıralamasında” yine zengin doğal kaynaklarına karşın bizden çok geride yer alıyorlar.
Bu listeyi uzatmaya ya da çeşitlendirmeye gerek yok…
Bu komşularımızın elindeki doğal kaynakların bir bölümü bizde olsa idi, hayal edebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyetinin ulaşmış olacağı seviyeyi…
Zaten, o kaynaklardan uzak kalalım, ilişkimiz kesilsin diye oldu herşey!
Batılı emperyalistler tarafından parçalanmış olan Osmanlı’dan, Türkiye Cumhuriyetini tüm olanaksızlıklara karşın kurmak, üstüne üstlük Osmanlı’nın tüm mirasını kabullenip, borçlarını üstlenip ödemek olağan üstü bir şeydir!
Stratejik düşünebilen, öngörü sahibi, büyük bir akıl işidir.
2014’de tüm bunları algılamak, anlamak kolay…
2014’de güçlü Türkiye’den söz etmek, büyük Türkiye’den söz etmek de kolay…
Kimse boşuna şişinmesin!
Yokluk, yoksulluk içinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti bu gün dünyanın en gelişmiş 17nci ekonomisi, en güçlü 7nci ordusuna sahip.
Avrupa Birliği yolunda inat ve israrla yürüyen, uluslararası toplumun saygın bir üyesi…
Kim yaptı tüm bunları…
Son 10-12 senede bu ülkeyi yöneten AKP iktidarı değil herhalde!
Bizim insanımızın hayat standardı son 91 senede, Cumhuriyet’ten bu yana çok değişti, gelişti.
Son dönemin büyüme, zenginleşme ortalaması Cumhuriyet ortalamasının altındadır.
Bu başarı 91 yıl önce Türkiye’yi kuranların ortaya koyduğu Cumhuriyet modelinin sonucudur...
1923’de, ileri görüşlülüğü ile dünyanın gittiği yönü görüp padişahlıktan vaz geçerek Cumhuriyeti kuranlara, din devletinden vaz geçip Laik devlet düzeni getirenlere, halkçılık ilkesini esas alıp sosyal devletin temellerini atanlara, etnik ve inanç bağlamında insanları ayırmayacak bir ulus devlet tasarımlayanlara, iktisadi kalkınmanın gereklerini yerine getirenlere, değişen dünya koşulları için zamana ayak uydurmak adına devrimcilik ilkesini koyanlara hepimiz, Türkiye Cumhuriyetinin tüm yurttaşları şükran ve minnet duymalıdır.
Cumhuriyeti yolundan saptırmaya yeltenenlere karşı ise eldeki tüm güç ile karşı çıkılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin 91.nci yıldönümünü kutladığımız şu günlerde başta kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere katkısı olmuş herkesi şükran ve minnetle anıyorum...
2014’den, 1923’de Cumhuriyeti kuranlar bin selam olsun…
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!
27.10.2014
