İl Başkanlığı, iki adaylı bir yarıştı.
Oğuz Kaan Salıcı ve Ali Özcan yarıştılar.
Her iki adayı da şahsen tanırım. Bilgi ve birikimleri olan kişilerdir.
Her ikisinin de üstünlükleri ve İstanbul İl Başkanlığına yakıştıklarından hiç şüphem yok.
Yarıştan genç arkadaşımız Oğuz Kaan Salıcı çıktı.
Kendisini kutluyor, başarılar diliyorum.

İstanbul İl Başkanlığı, kurultaydaki delege ağırlığının ötesinde, önemlidir.
Kimilerine göre, Genel Başkanlıktan sonra partinin en etkin ikinci koltuğudur.
Parti siyasetinin belirlenmesinde önemli ağırlığı olur.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun her iki adayı da yanına alarak konuşması ve ikisinin birden elini tutarak havaya kaldırması da hoş bir jestti.
Topluma kavga-patırtı olmadığını gösteren, olumlu bir mesaj verdi...

Bu kadar önemli bir koltuğa oturacak kişinin seçildiği kongrenin daha çoşkulu, daha canlı, daha katılımlı olmasını tabii ki çok arzu ederdim.
Programlanan saatlere uyulmaması, çok uzun ve çoşku veremeyen bir konser verilmesi de olumsuz tarafları idi.

Kongrede, çarşaf liste uygulanmış olmasını, çok önemsiyorum ve bu konuda katkısı olanları içtenlikle kutluyorum.

Görüldüğü gibi çarşaf liste uygulaması ile kıyamet kopmadı, kimsenin bir diğerine söyleyecek lafı da kalmadı.
İsteyen adaylığını koydu...
Seçilen seçildi, seçilemeyenin söyleyecek sözü kalmadı.

İşte tam bu noktada bir önerim var:

Tüm kongre süreçlerinde, yani ilçe, il kongreleri ile Kurultaylarda, adaylıklar son anda Divan Başkanlığına yapılmamalıdır.

Zira, yapılan başvuru ile, seçim arasında yanlızca saatler var.
Bu süre delegelerin sağlıklı karar vermesine olanak tanımamaktadır.

Bu kongrede;
170 Kurultay delegeliği için 724 partili,
40 il yöneticiliği için, 194 partili
9 disiplin kurulu üyeliği için 50 partili
aday oldu.

Delegeler, 219 görev yeri için, 968 aday arasından bir kaç saat içinde seçim yapacak!

Bunun sağlıklı olması mümkün mü?

Adaylık başvuruları toplantı tarihinden en az 10 gün önce yapılmalı, tüm adayların bir fotografı ile adaylara ilişkin kısa bilgileri içeren bir kitapçık bastırılmalıdır.
Tüm adayları içeren kitapçık oy kullanacak olan delegelere, toplantı tarihinden bir hafta önce verilmelidir.
O bir hafta süresince, isteyen delegeler adaylarla temas edebilmeli ve adaylar hakkında yeterli bilgiye sahip olarak, özgür aklı ve vicdanı ile oyunu kullanabilmelidir.

Tabii ki yine kulisler, anahtar listeler olacaktır...

Ama, gerçekten demokratik ortak akıl böylece daha sağlıklı bir biçimde ortaya çıkacaktır.
Böylece CHP daha demokratik, toplumla daha bütünleşmiş bir yapıya kavuşur...

O da CHP yi iktidara taşır...

Yeni seçilen tüm yöneticileri kutluyor, 2014 de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile en az 20 ilçe belediyesini almalarını diliyor ve bekliyorum...

Kaynak URL (16.05.2012 - 14:39 tarihinde yazdırıldı): http://www.ulus923.com/chp-istanbul-il-kongresi-ve-bir-oneri-46925n.htm