Suriye'de kaçırılıp Halep'de 90 gündür tutsak edilen gazetecimizin, CHP milletvekillerinin girişimi ile kurtulduğunu haber aldık.

 

Mutlu olduk.

 

Daha geç saatlerde iki ayı aşkın süredir, yapılmakta olan "açlık grevleri" nin sonlandırılması için Abdullah Öcalan tarafından talimat verildiği BDP milletvekillerince açıklandı.

 

Arkasından "açlık grevleri" sonlandırıldı.

 

Bu bir antlaşma mıdır, yoksa nedamet midir?

 

Henüz bilemiyoruz...

 

Ama can kaybı olmadan bitti diye de memnun olduk...

 

Arkasından, Hakkâri'den 5 şehit haberi geldi...

Yeniden yıkıldık!

 

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

 

Ne Türkiye, ne içinde bulunduğumuz bölge de insanlara rahat yok!

Bu da yeni bir durum değil, uzun zamandır süre gelen bir süreç.

 

Ama artık bir kreşendo var!

 

Kreşendo, bir müzik sözcüğü, çalgıların giderek daha yüksek ses verecek biçimde çalınma durumu demek.

 

Suriye'de iç savaş var.

 

Lübnan'da karmaşa her geçen gün artıyor.

 

Ürdün'de bir tür Arap baharı kalkışmaları başladı.

 

Irak kimsenin dikkatini çok çekmiyor, ama Cumhurbaşkanı Talabani, Bağdat yerine Süleymaniye'de ikamet etmeye başladı.

 

Irak başbakanı Maliki'ye bağlı 15.000 kişilik bir güç ile Kürdistan bölgesi sınırlarına yerleşti.

 

Durumu belirsiz olan Kerkük yüzünden her an kıyamet kopabilir!

 

İsrail'in Gazze saldırısı ve Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkenin ateşkes çağrılarına yanıt niteliğinde gördüğüm, Başbakan yardımcısı Yishai'nin; "Gazze'nin tüm alt yapısını, yollar ve su şebekesini tahrip edip, Ortaçağa göndermeliyiz" söylemi, eğer İsrail aklını başına süratle toplamazsa, Ortadoğu'da kıyametin gelmekte olduğunun göstergeleridir.

 

Elinize bir kâğıt kalem alıp bunları alt alt yazınca, tüm bu olayların birbirinden bağımsız olmadığını, kimin elininin kimin cebinde olduğunun kolay anlaşılamayacağını görebilirsiniz.

 

Birbiri ile bağlı bu olaylarda esas karar vericiyi, yani azmettireni bulup meydana çıkartıp, onu etkisiz ya da işlevsiz hale getirmeden, bize ve bu bölgede yaşayanlara rahat yok!

Türkiye Cumhuriyeti devleti, tarihden de aldığı derslerle bu bölgede müthiş bir birikime ve bilgiye sahiptir.

Sahip olduğu bilgi ve birikimi dikkatli ve doğru değerlendirerek, soğukkanlı bir biçimde gereğini yapmalıdır!