Yazılarım
Mısır'da neler oluyor?

Onun için Mısır'da nelerin olup bittiğinin izlenmesi gerekli, konuyu ve başlığı bu bağlamda seçtim.

 

Resmi adıyla, "Mısır Arap Cumhuriyeti"nde neler oluyor?

 

7000 yıllık geçmişi olan Mısır; 1517'den, 1.Dünya Savaşı'nın sonuna kadar yaklaşık 400 yıl  Osmanlı'nın bir vilayeti olmuştur.

 

1922'de bağımsızlaşan Mısır, 1953'de Cumhuriyet rejimine geçmiş ve 2011'deki devrimle de, Hüsnü Mübarek'i göndererek demokrasiye geçiş iddiası ile yeni bir süreci başlatmıştır.

 

80 milyonu aşan nüfusu ve 3.500 dolarlık kişi başına geliri olan Mısır, Haziran 2012'de yapılan iki turlu seçimler sonucunda, Müslüman kardeşlerin (İhvan-ı Müslimin) kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisinden, Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı oldu.

 

İktidarında ilk yaptığı iş; Yüksek Askeri Konsey eliyle oluşturulmaya çalışılan "Askeri vesayet"i dağıtmak ve pek çok üst rütbeli askeri yetkiliyi tasfiye etmek oldu.

 

İkinci önemli hamle ise, Mübarek yanlılarından oluştuğu söylenen Yüksek Yargı Organları'nın yetkilerine ve vesayetine karşı savaş açmaktı.

 

Buna karşı Mursi karşıtları, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce seçilmiş bulunan ve çoğunluğu Müslüman kardeşler ile Selefilerden oluşan "Devrim Meclisi"ni, Anayasa Mahkemesi eli ile fesh ettirtiler.

 

Mursi göreve başlayınca bu fesih kararını iptal etti. Ancak daha sonra ordu ve yargının baskısı ile geri adım atmak zorunda kaldı.

 

Arkasından, yasama yetkisini devralarak, yeni bir kurucu meclis oluşturup yeni Anayasa çalışmalarına devam etti.

 

Anayasa Mahkemesi'nin bu mecliside fesh edeceğine ilişkin söylentiler yoğunlaşınca, Mursi İslami esaslara dayalı bir dikta rejiminine öykünen kararlar aldı.

 

Bu da, Mursi "Tek Adam" ya da "Yeni Firavun" oluyor korkusu yarattı.

 

Kahire'liler meşhur "Tahrir Meydanı"nı doldurup yeniden gösterilere başladılar.

 

Tarih de, tam İsrail'in Gazze Operasyonlarını bitirmesinde başrolü oynayıp Mursi'nin kahramanlaşmasına yol açan döneme denk geldi...

 

Tüm bu olayların zamanlaması, Mısır dışından kaynaklanabilecek, pek çok karışık işleri, soruları ve komplo teorilerini de akla getirebilir...

 

8 Aralık'da Mursi'nin daveti üzerine, 54'ten fazla parti temsilcisi ve Mısır'ın önde gelen isimlerinin katıldığı diyalog toplantısı 9 saatlik bir görüşmenin ardından sona erdi. Toplantının ardından basın mensuplarının karşısına çıkan Mısır Anayasa Hazırlık Komisyonu üyesi Muhammed Selim el-Avva, ''Mısır Cumhurbaşkanı, anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı kararları iptal etti ve yeni anayasal kararlar alındı'' dedi. 15 Aralık'ta yapılacak referandumda anayasa taslağı kabul edilmezse, yeni bir komisyon oluşturmak için en az 3 ay içinde seçim yapılacak, belirlenen komisyon da işini en fazla 6 ay içinde bitirecek.

 

Önümüzdeki cumartesi (15 Aralık 2012) günü yapılacak olan referandumla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Mursi silahlı kuvvetleri güvenliği sağlamak üzere görevlendirdi.

 

Dileyelim ki, bu referandum "sulh ve sukûn" içinde sonuçlanır.

 

Ama kesin ve uzun dönemli çözüm için esas olan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Mübarek'in devrilmesinin ardından geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyarette "Ben Mısır'ın laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın" söylemini esas almasıdır...

 

Türkiye bu yollardan 90 yıl önce, 1920'lerin başında geçti...

 

Sonuçları ortada...

 

AKP kongresine gelip övgüler yağdıran, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, umarım, T.C. Başbakanının yaptığı bu önermeyi hatırlar ve Mısır'ın daha çok gerilmesine yol açabilecek karanlık dehlizlere girmesini önler.