yıpratmak için abartıldığını söylemişti...

 

Dün de "ucuz kurtulduk, kıvılcım olsa 800 kişi ölürdü" gibi beyanlar oldu...

 

Kömür madenlerindeki galerilerde bulunan metan gazının belirli şartlar oluştuğunda patladığı durumlarda yaşanan facialarda ve göçükler nedeni ile oluşan can kayıplarında, Avrupa'da birinci, Dünya'da üçüncüyüz...

 

Böyle bir "kader" OLAMAZ!.. Bu, olsa olsa KÖTÜ YÖNETİM olur!

 

Tepav'ın hazırladığı bir rapora göre "Dünya'nın ilk iki büyük kömür üreticisi olan Çin ve ABD'de meydana gelen maden kazaları incelendiğinde taş kömürü için üretim başına düşen ölüm oranlarının Türkiye'den düşük olduğu görülmektedir" denmekte...

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik iş kazalarında 2001-2011 arasındaki bilançoyu açıkladı. Çelik'in açıkladığı rakamlara göre; 11 yıllık dönemde 12 bin 418 kişi iş kazası sonucu yaşamını yitirdi, 808 bin 170 iş kazası yaşandı, 19 bin 64 kişi iş göremez hale geldi.

 

Aslında burada sözünü ettiğimiz maden işçilerine ek olarak;

 

Tuzla tersanelerinde, Esenyurt şantiyelerinde ve diğer işyerlerinde ölen işçilerimizi de göz önüne alırsak, sorun hep aynı sorun!..

 

Düzenin işverenlere dayattığı, kar maksimizasyonu!

 

Onlar da bu düzene ayak uydurmak zorundalar, yoksa yok olurlar!

 

Kural, kaide yok...

 

Ne yaparsan yap, para kazan!

 

Yani vahşi kapitalizm !!!

 

Basında yer alan bilgilere göre, "taşeronlaşmadan" yakınan işçiler, aldıkları ücretlerin düşüklüğü nedeniyle önlemleri ikinci plana iterek çalışmak zorunda kaldıklarını ifade etmişler. Aylık 900 ile 1.100 lira arasında maaş aldıklarını söyleyen işçiler, TTK'ya bağlı yer altı işçilerinin 2.500-3.000 lira arasında maaş aldıklarını ve kendilerinin ancak galeri açtıkça prim aldıklarını belirterek; "Firmanın hakedişi ilerlenen metreyle orantılı. Ne kadar çok galeri açılırsa o kadar çok para alınıyor. Zamanla yarış var. Bu nedenle de emniyet tedbirlerine gerekli özen gösterilemiyor" demişler.

 

Yukarıda ki, TTK ve Özel İşletmelerde üretilen milyon ton taş kömürü başına düşen ölüm sayısını gösterir tablo, bu durumun sonuçlarını çok daha net bir şekilde ortaya koyuyor...

 

Çare mi?

 

Bu felsefeyi tersine çevirmekten geçiyor!

 

Kazaların başlıca nedenlerinin alt yapı ve teknoloji ile ilgili önlenebilir sorunlardan kaynaklandığını görüp bunlar gerçekleşene kadar üretimleri durdurmak şart.

 

Halbuki Çalışma Bakanı Faruk Çelik dün, bu kömür ocağında 16 Kasım 2012'de denetim yapıldığını ve 5 kalemde eksiklikler saptanarak 3.500 TL para cezasına çarptırdıklarını söyledi.

 

Derhal denetim standartları ve yaptırımlar bu "kaza" ya da "bile bile gelen facialari" önleyecek seviyelere yükseltilmelidir.