Yazılarım
1 Mart Tezkeresi

R.Tayyip Erdoğan henüz milletvekili dahi olamamıştı.

 

Başbakan Abdullah Gül'dü.

 

Baba Bush'un 1990'da yaptığı 1.Körfez harekâtından sonra bu sefer de oğul Bush Irak'a, sonraları hiçbir zaman bulunamayacak olan "kitlesel imha silahları" ile "kimyasal silahları" gerekçe göstererek, saldırmaya kararlıydı...

 

Gül Hükümeti, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet'e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi"sini 25 Şubat 2003'de TBMM'ye sundu.

 

Amaç, Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde oluşturulan "Çok uluslu koalisyon güçleri"nin Irak'ın işgali sırasında Türkiye üzerinden hareket edebilmesini sağlamak idi.

 

TBMM'den, "Gereği, kapsamı, sınırı ve zamanı Anayasa'nın 117nci maddesine göre milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından Yüce Meclise karşı sorumlu bulunan hükümet tarafından belirlenecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a gönderilmesine; etkili bir caydırıcılığın sürdürülmesi amacıyla Kuzey Irak'ta bulunacak bu kuvvetlerin gerektiğinde belirlenecek esaslar dairesinde kullanılmasına ve muhtemel bir askeri harekât çerçevesinde yabancı silahlı kuvvetlere mensup hava unsurlarının Türk hava sahasını Türk makamları tarafından belirlenecek esaslara ve kurallara göre kullanmaları için gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından yapılmasına", Anayasanın 92nci maddesi uyarınca 6 ay süreyle izin verilmesi istendi.

 

Tezkerede, en fazla 62 bin yabancı askeri personelin 6 ay süreyle Türkiye'de bulunması öngörülüyordu. Yabancı kuvvetlerin hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacaktı.

 

İşte 10 yıl önce tam bu günler, Irak Savaşı'nın en kritik anlarıydı...

 

ABD gemileri İskenderun limanında bekliyordu. Her şey hazırdı. Gözler TBMM'nin üzerinde idi. Başbakan Abdullah Gül imzasıyla Meclis'e gönderilen tezkere kabul edilirse Irak'a kara harekâtının önü Türkiye üzerinden açılacaktı. 

 

TBMM'de 1 Mart 2003 günü yapılan oylamaya 533 milletvekili  katıldı, 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı. Ancak, Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen salt çoğunluğa yani 276 oya ulaşılamadı.

 

AKP hükümetinin tezkeresi kabul edilmemiş oldu.

 

1 Mart tezkeresi'nin reddinden 10 yıl sonra değerlendirme yapıldığında, hiç kuşkusuz bu olayın Türk siyasi hayatı için ne kadar önemli olduğu derhal görülür. İkinci Dünya savaşı sonrasında, Amerika ile hep paralel bir hareket içinde olan Türk dış siyasetinin önemli bir kırılma noktasını teşkil etmektedir.

 

Tezkere'nin reddedilmesi, Amerikalılarda hayal kırıklığı yaratmıştır. Tek gerekçe bu olmasa da, Türk hava sahasını, liman ve topraklarını kullanamayan ABD; Irak işgali sırasında büyük bir başarısızlığa uğramış ve ağır bir ekonomik ve sosyal fatura ödemek zorunda kalmıştır. ABD askerlerinin, Kuzey Irak'ta Türk askerinin başına çuval geçirmesi bu olay sonrasına rastlar. 

 

Tezkereyi ret cephesi'nin bayraktarlığını CHP ve o zamanki Genel Başkanı olan Deniz Baykal yapmaktadır.

 

CHP ve Deniz Baykal, Türkiye'yi bir savaş alanı olmaktan ve kısmi de olsa bir ABD işgalinden kurtarır. Türkiye'nin, Irak'ın şu anda içinde bulunduğu bataklığa çekilmesinin önüne geçer.

 

Amerika ile beraber hareket etmeyen Türkiye, bu sayede Ortadoğu'da da büyük saygınlık kazanmıştır. Eğer bu gün bölgede bir etkinliğimiz, artan bir saygınlığımız var ise; bunun başlangıcı 1 Mart 2003'dür.

 

Hatta daha da ileri giderek; eğer bugün 30 yıldır süren PKK sorunu aşılma noktasına geldiyse, bu süreç 1 Mart tezkeresi'nin reddi ile başlamıştır demek olanaklıdır.

 

TBMM iç tüzüğünde "Kapalı oturum tutanakları ve özetleri, kapalı oturum tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra yayımlanabilir. Bunların daha önce veya sonra yayımlanması hususunda Genel Kurul, Danışma Kurulu'nun teklifi üzerine işaret oyuyla karar verir" hükmü bulunuyor. CHP, TBMM başkanlığına bunun için başvuruda bulundu.

 

Umuyor ve diliyorum ki, bu tutanakların artık açıklanması yönünde karar alınabilinir.

 

Bizlerde tüm netliği ile gençlik yıllarımızdan beri üzerinde kıyameti koparttığımız  "TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE"den kimler yanaymış, kimler karşıtmış görebiliriz!