Yazılarım
Gözden Kaçırılan Bir İktisadi Gerçek

30 yıldır süren terör sonlanacak diye ümitle bekliyoruz.

 

"Süreç", "İmralı", "Tutanak", "Kaçırılmış olan kamu görevlilerinin iadesi", "Ateş-kes", "Nevruz" gibi sözcükler tüm gündemimizi doldurmuş durumda...

 

Kimimiz de haklı olarak acaba kandırılıyor muyuz diye endişeli, telaşta... Ülke bölünüyor, rejim değişecek kaygısında...

 

Ama can yakan diğer ana, belki de en esaslı, sorunumuz olan pahalılık ve işsizlik başlığını nerede ise unuttuk!

 

Türkiye ekonomisini, "döviz", "faiz", "borsa"," S&P"," Fitch" gibi sözcüklerin üstünden okursanız, durum güllük gülistanlık!

 

Ama gelin görün ki, devletin yayınlamış olduğu bir rapor durumun hiçte böyle olmadığını açık açık ortaya koyuyor...

 

Geçen ay Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan,"2011 Türkiye Aile Yapısı Araştırması", Bakan Fatma Şahin'in sunuş yazısı ile kamuoyuna "çaktırmadan" ya da "gürültüsüz" bir biçimde sunulunca gerçek tokat gibi yüzümüze çarptı.

 

Rapora www.athgm.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Bu raporda sürekli ortaya konan pembe iktisadi tabloların tam tersine, bir dram söz konusu.

 

İşte size sözü edilen rapordan derlediğim, Türkiye'nin iktisadi dramından örnekler;

 

 

AĞIRLIKLI GELİR 800-1200 TL

 

Rapora göre, Türkiye'de her 100 aileden 72'si aylık 1200 lira gelir düzeyinin altında yaşıyor. Her 100 aileden 93'ünün gelir düzeyi 2 bin 500 liranın altında. Ailelerin yüzde 42'si 800-1200 lira arasında aylık geliri bulunduğunu belirtiyor.

 

 

EN AZ YÜZDE 93 YOKSUL

 

Rapor, 74 milyon nüfuslu Türkiye'de yaklaşık 70 milyon insanın evine aylık 2 bin 500 liranın altında gelir girdiğini söylüyor. Türkiye'de 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı Türk-İş'e göre 3 bin 266 lira, DİSK'e göre 3 bin 354 lira. Yani, nüfusun yüzde 93'ü kesinlikle yoksulluk sınırının altında kalıyor.

 

 

YÜZDE 77 AÇLIK AŞAMASINDA

 

4 kişilik ailenin açlık sınırı Türk-İş'e göre 1003 lira, DİSK'e göre 1061 lira. Nüfusun neredeyse yüzde 77'si açlık sınırında yaşıyor. 

 

 

400 LİRA İLE GEÇİNİYORLAR

 

Rapora göre her 100 aileden 9'u aylık 400 lira ve altında gelirle geçiniyor. Bu oran Güneydoğu'da yüzde 20'ye çıkıyor.

 

 

KIRSAL BÖLGEDE GELİRLER DAHA DA DÜŞÜK

 

Aylık 1200 lira ve altında geçinen aile oranı kentlerde yüzde 69 iken kırsal bölgelerde yüzde 84'e kadar yükseliyor. En düşük hane gelirine sahip Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan'dan oluşan Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi'nde 1200 lira ve altı gelirin oranı yüzde 87'ye ulaşıyor.

 

 

Bu parayla geçinmeye olanak yok.

 

Burada ek gelir devreye giriyor. Kentlerde hane halkının % 15'i ek iş ve gelir elde ediyor. Kırsal kesimde bu oran % 22 ye çıkıyor.

 

Kentlerde her 100 aileden 10'u sosyal yardım alırken, kırsalda bu sayı 15 olarak görülüyor.

 

Belediyelerden de yardım alan çok.

 

İstanbul'da % 41 oranında yardım alınırken bu Ankara'da % 83 oranına çıkıyor; bu durumda Ankara Belediyesi daha iyi çalışıyor diyebiliriz!

 

İzmir'de bu oran % 42.

 

Aşevleri, burs yardımları, zekâtlar ve diğer yardımlar devreye giriyor.

 

Yaklaşık 59 milyon kişi 1.200 TL aylık ile geçinmeye çalışırken "hayırsever kişi ve kuruluşların"  yardımları ile bu yaşam mücadelesi yürüyor.

 

Oysa sosyal devlet; geliri ve refahı eşit, en azından adil, hakça bir biçimde dağıtır.

 

Bu gün olduğu gibi, "Allah razı olsun"  dedirterek ve de bu yardımseverleri efendi yaparak değil!

 

Sosyal demokrat yönetimlerde kamunun asli görevi olarak yapılacak işler, şuan keyfi, "dilediğime veririm" anlayışına dayalı yöntemlerle ve insan onurunu hiçe sayan, ezen, arzu ettikleri yaşam biçimini dayatmak gibi, oy gibi karşılık bekleyen bir biçimde yapılıyor!