Ramazan ya da Şeker Bayramı Kutlaması
Bayramı mı yoksa Şeker Bayramı mı kutlamam gerektiği oldu…
Her konuda zıt kutuplar yaratma ve karşı tarafı düşmanlaştırmadaki üstün başarımızın ne noktalara geldiğini tekrar üzülerek ve ürkerek anımsadım…
Bayramla birlikte telefon mesajlarında, e-postalarda Şeker Bayramı diyenler bir dünya görüşünü, Ramazan Bayramı kutlayanlar diğer dünya görüşünü benimsedikleri mesajını verecekler.
Benim çocukluğumda Şeker Bayramı idi…
Zaten telefon mesajı, e-posta da yoktu, bayram kartı vardı…
Her halde gidilen bayram ziyaretlerinde sürekli şeker ikram edilmesinden kaynaklanarak öyle deniliyordu… Muhtemelen böylece İslam kültürüne hafif bir mesafe ve laiklik gösterisi içeriği de vardı… Oruç tutanı tutmayanı hep beraber Şeker Bayramı kutlardık…
Sonraları, Şeker Bayramı yerini bir bölümümüz tarafından kullanılan Ramazan Bayramı sözcüğüne bıraktı.
Aslında, Ramazan ayı, Hicri takvime göre yılın dokuzuncu ayıdır ve İslamiyet'te Ramazan, oruç tutma ayıdır.
Türkiye’de ve İslam toplumlarınca kutsal kabul edilir.
Bakara Suresi'ne göre Kur'an'ın peygamberimiz Hz.Muhammed'e (SAV) gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak Müslümanlara emredilmiştir.
İlgili ayet şöyledir: “O Ramazan ayı ki irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!” (Bakara 185)
Ramazan bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Ramazan ayı biterken, oruç da biter ve Ramazan bayramının ilk günü olan Şevval ayının birinci gününde oruç tutulmaz.
Ramazan ayı ve bayramının İslam ve Türk kültüründe çok önemli bir yeri vardır.
1500 yılı aşkın bir süredir, bu kadar kutsallık yüklenmiş, önemsenmiş bir bayramın adlandırılması konusunda bile farklılık yaratmak ve ötekileştirmek çok anlamsız ve yanlıştır.
21nci yüzyılın başında, hoşgörü, insan hakları ve her türlü özgürlüklerin alabildiğine yaygınlaştığı bir dönemde, her konudan bir karşıtlık ve cepheleşme yaratılmamalıdır.
Üzülerek görüyoruz ki, inanç bağlamında, etnik bağlamda sürekli karşıtlıklar yaratılmakta…
Özellikle içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyası tam da bu karşıtlıklardan içinde yaşadığımız bu dönemde kan gölüne dönmekte…
Bu karmaşa ve akan kan da belli merkezlerin kendi çıkarları uğruna alabildiğine körüklenmekte, hatta belki örgütlemekte…
En son en somut örneğini de ABD Dış İşleri Bakanı Kerry geçen hafta verdi; Mısır'da ordu halkın istemi ve demokrasinin korunması için yönetime el koymuş!
Nasıl anlamışlar halkın istemini, darbe ile demokrasi nasıl korunur bilemiyorum...
Bizim "our boys did it" durumunun Mısır versiyonu!
Ramazan (dileyen Şeker diye de okuyabilir) bayramı; inanan, inanmayan, Sünni, Alevi, Şafi, Türk, Kürt, Türkmen, Arap, Çerkez, Laz, Azeri, Boşnak, Arnavut, Makedon tüm insanlar ve insanlık için kutlu olsun.
Hoşgörü içinde, karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde, dileyen dilediği gibi yaşayabilsin…
Dediğim dedik, herşey benim dediğim gibi olsun diyen, diktatör yöneticiler olmasın...
Barış ve refah gelsin...
Bunun için inancımız kadar aklımız da bize yol göstersin…
Yarınlara umutla bakabilen insanlar olalım!
07.08.2013