Yazılarım
Babama Mektup

elimden geldiğince iyi bakmaya devam ediyorum...
 
Ne yalan söyliyeyim, bazen çileden çıkıyorum.
 
Ama o zaman senin zorluklarla mücadele azmini ve seninle, anneciğime verdiğim sözü bir daha anımsayıp, yinede vazgeçmiyorum!
 
Sizin zamanların insanları bir başka oluyormuş!
 
Sana şimdide biraz memleketdeki gelişmeler hakkında bilgi vereyim;
 
Son yıllarını geçirdiğin İstanbul ve ömrünün büyük bölümünü yaşadığın Ankara'yı tanımana imkan yok...
 
Şimdi seninle bir arabaya binip dolaşsak, son zamanlarında, etrafı hayretle gözlediğindeki, gibi sürekli "Allah Allah, ne zaman yapılmış buralar" derdin. Etraf 30-40 katlı binalarla doldu... Trafik tam bir keşmekeş.
 
Hele Ankara'ya gitsek, tamamen şaşırırsın... Avucunun içi gibi bildiğin Ankara'da kaybolursun!
 
Bizim evin önünde artık, bırak araç park etmeyi bir dakika durmak bile mümkün değil.
 
Maalesef güzelim bahçende artık otopark oldu.
 
O güzel bahçe ve orada bize yaptığın Antep kebapları, sadece fotoğraflar da güzel bir anı olarak kaldı...
 
İktisat Fakültesinin ilk mezunlarından biri olarak bana "ne oldu petrol filan mı bulundu" diye sorardın.
 
Ben de borçla yapıldığını söyleyince eli sıkı bir bankacı olarak çok kızardın herhalde...
 
Ve bana hep söylediğin gibi, borçla iş yapmayın derdin.
 
Önce tasarruf edin sonra harcayın söylemini yinelerdin.
 
Sen siyaseti pek sevmezdin.
 
Hele benim siyasete bulaşmamı hiç istemezdin.
 
İşine gücüne bak oğlum derdin.
 
Haklıymışsın.
 
Ama seni dinlemedim. Epey bir dönem uğraştım.
 
Sonuç da alamadım.
 
Zaten şimdi başarılı olan siyasetçiler de, sen gittiğinde pek ortada değillerdi.
 
Bilmem beğenirmiydin, bunları?
 
Ama eminim en azından "tasarruf etmeden para harcıyorlar" diye kızardın!
 
Bunlar senin gibi, ağa çocukluğundan, kuyumcu çıraklığına, oradan İstanbul' da yeni açılmış İktisat Fakültesine, oradan Sarıkamış'da üç yıl askerliğe gitmediler. Sonra yıllarca memuriyet de yapmadılar...
 
İnişli çıkışlı hayatlar yaşamadılar...
 
Hep çıkıştalar.
 
Bu arada bir şey daha söyliyeyim;
 
Seni tanıyan herkes, bana "Tıpkı Nuri abi gibi oldun" diyorlar...
 
İnanabiliyor musun?
 
Seni gerçekten her geçen yıl daha çok özlüyorum, nasihatlarına daha fazla ihtiyaç duyuyorum!
 
El öptürme huyun yoktu, ama şu an ellerinden öpmeyi çok isterdim!
 
Sevgiler
 
Oğlun
 
Kaynak URL (17.06.2012 - 18:23 tarihinde yazdırıldı): http://www.ulus923.com/babama-mektup-48926n.htm