Bir yerel seçim sürecini daha arkamızda bıraktık.
Geçtiğimiz bir hafta boyunca sandık sayımlarına itirazlar halen sürerken, haklılığına inanarak zorlu bir hukuk mücadelesi veren tüm adayları içtenlikle kutluyorum.
Artık sonuna gelen bu sürecin de tamamlanmasını takiben, “Demokrasi”ye inanan kişiler olarak halkın tercihlerini saygı ile karşılamak durumunda olduğumuzuda asla unutmamız gerektiğinin altını çizerek, bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Yerel seçimlerin sonuçlanmasıyla hızla değişen ana gündem, tüm dikkatleri; Ağustos ayında, yani dört ay sonra, yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevirmiştir.
AKP’nin yerel seçim sonuçları itibari ile ciddi bir gerileme yaşadığı rakamlar ile ortadadır;
2011 seçimlerinde 21,4 milyon oy ile % 49,9 almışken,
Mart 2014’de ki seçimlerde ancak 19,1 milyon oy ile % 43.6 ‘da kalmıştır.
Yaklaşık 2,3 milyon oy kaybı ile oy oranı Türkiye genelinde % 6.3 gerilemiş gözükmektedir.
Aslında ortaya dökülen tüm kasetlere, tapelere, yolsuzluk iddialarına karşın bu gerilemeyi az bulabilirsiniz fakat, herşeye rağmen, alınan sonuçlar neticesinde AKP uzak ara birinci parti olarak bugün itibarı ile de önümüzdeki beş yıl için Cumhurbaşkanımızı seçecek, belirleyecek ana faktör olduğunu ortaya koymuştur.
Muhalefetin toplam oyu % 56,4 gibi görünmekle beraber, kamuoyunda BDP ve HDP’nin AKP’nin adayını destekleyeceği yolunda kuvvetli bir kanaat oluşmuştur. Bu durum bile AKP karşısında muhalefetin başarılı sonuç alamayacağını şimdiden düşündürmektedir.
Buna karşılık muhalefet kanadında da, ortak bir aday üzerinde uzlaşılması ihtimali daha şimdiden zor görünmektedir. Zira CHP’den gelen açıklamalar tarafsız bir Cumhurbaşkanı üstünde durulduğunu gösterirken, MHP’nin ise bu konudaki tutumunun net olmamakla birlikte, MHP’li bir adayı arzu ettiği şeklinde olduğudur.
Eğer AKP içinde bir görüş ayrılığı ortaya çıkmaz ise sahne şimdilik bu şekilde gözükmektedir.
Şimdi gelelim CHP’yi beklemekte olan büyük tehlikeye;
Tehlike; Ana muhalefet’den, yavru muhalefete düşme tehlikesidir!
Neden mi?
Tarafsız Cumhurbaşkanı arayışı, bizi halktan kopuk bir aday ile karşı karşıya bırakabilir!
Bu bir fantazidir!
Son seçimlerde oyunu 2,1 milyon artırarak %17,6’ya gelmiş olan bir MHP gözardı edilmemelidir.
MHP bu süreçte halkta karşılığı olan bir aday seçerde, bir atak daha yaparsa, ana muhalefet partisi konumuna geçer!
Bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk;
''Benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Parti'si.’’ demiştir.
Bu büyük eserlerden biri yavru muhalefet haline gelirse, diğerine ne olabileceği hakkında varın siz düşünün!
07.04.2014