301 insanımızı, emekçimizi bilgisizliğiniz, birikimsizliğiniz, para hırsınız, sermayedar yaratma derdiniz yüzünden Soma’da çok acı bir biçimde yitirdik…
Ulusça acımız çok büyük.
Ama ne yazık ki bu ilk değil ve bu kafa ile devam ederseniz son da olmayacak!
Vahşi kapitalizm uygulamalarından, emek sömürüsünden vaz geçene dek devam edecek.
Madenlerde, tersanelerde, şantiyelerde, fabrikalarda onuru ile ekmek parası kazanmaya çalışan emekçileri, göz göre göre yitireceğiz!
Bu durum “takdir-i ilahi” de değil, olayın “fıtratında” da yok!
Asıl sorunun vahşi kapitalizmin özelleştirme ve taşeronlaştırma siyaseti olduğunu görmüyor musunuz?
140 dolar olan maliyet, nasıl 24 dolara iner!
Hiç aklınıza gelip de araştırmadınız mı?
Kontrolsüz serbest piyasa ekonomisinin, “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” söylemi ile kâr maksimizasyonu için her yolun geçerli kabul edildiği dönemlerin çok gerilerde kaldığının farkında değil misiniz?
Aslında maden kazalarını karşılaştırırken, 1860’lardan örnekler vermeniz de bu durumun farkında olmamanızdandı, herhalde…
Bizleri kandırmak için olayları çarpıtıp, tertemiz manevi değerlerimizi istismar edip işin aslını örtmeye çalışıyorsunuz.
“Dicle'nin kenarında bir koyun kaybolsa onun mesuliyeti bana aittir” diyen birinin, 301 emekçi yurttaşımızı yitirdiğimiz de aslında yapacağı tek bir şey vardı…
Mesuliyetin gereğini yerine getirmek.
Dünya’daki benzeri olaylarda çok sayıda örneğini gördüğümüz, istifa müessesesini, başta kendisi için olmak üzere çalıştırmak.
Ama bırakın kendisini, bakanlarından, sokak ortasında güvenlik güçlerince etkisiz hale getirilmiş birini tekmeleyen müşavirine kadar, hepsi yerlerinde oturuyorlar.
Faturayı bir tek o şirkete kesip, kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.
Sanki o elverişli iklimi, o düzeni başkaları kurmuş gibi…
Bu arada yaptıkları bir diğer ayıp da;
Halkımızın temiz duygularını, dinimizi sömürüyorlar.
“İsyan etmeyin, dua edin” diyorlar.
Biz dua ederken, sizin ne yaptığınızı gördük ve görmeye devam ediyoruz.
Şu sıralar en net gördüğüm “Bu ülkenin başbakanına yuh çekersen tokadı yersin” noktasına gelmiş bir iktidar görüyorum…
Kandıran ve korkutan bir iktidar!
Sadece bizi kandırmıyorsunuz, Gezi ve 17 Aralık’taki zaferlerinizden başınız döndüğü için kendi taraftarlarınızı da yine kandırabileceğinizi düşünmeye başladınız!
Faiz lobisi gibi uygun bir “lobi”, ya da paralel gibi yeni kavram geliştirebilseniz, bunun mağduriyeti ile Cumhurbaşkanlığı seçimi ne rahatlar, değil mi?
Yok, bu sefer “Papaz pilav yemeyecek”!
20.05.2014