Yazılarım
10,000 Dolar Gelir Seviyesi Sendromu

Konuyu açmak istiyorum.


1975 yılında kişi başına gelirimiz (cari fiyatlarla) 1.500 dolardı, bugün ise yaklaşık 10.500 dolar.
Türkiye, toplam gayrisafi milli hasılası 818 milyar dolar ile dünyada 17. sirada.
ABD 15.600 milyar dolar ile dünya birincisi,
Kanada ise 1.800 milyar dolar ile onuncu.


Aslında 10.000 dolarlık orta gelir tuzağı, ABD’deki zenginliğin bir oranı olarak hesaplanıyor.
Türkiye 1960’lardan beri aşağı yukarı aynı yerlerde.
Büyüyen, güçlü, bölgesinde lider bir Türkiye için, ilk 10’a girmeliyiz!
İlk 10’a girebilmek için diğer ülkeler olduğu yerde kalsa bile, bizim bugünkü gayri safi milli hasılamızı iki katından biraz fazlasına çıkarmamiz gerekiyor ki en gelişmiş 10 ekonomiden birine sahip olabilelim.


Gelir seviyesini 10.000 dolar’a çıkardıktan sonra, bu seviyenin üstüne çıkartmamak ve bu seviyede takılıp kalmak Türkiye için bir risktir.


Sendrom ise, tıp dilinde, hastalığın belirtileridir.
Bu gün Türkiye ekonomisinde bu belirtiler vardır...
En önemli belirti, kalkınma hızının düşüşüdür.
İçinde bulunduğumuz ay açıklanan 2012 ikinci çeyrek büyüme oranı %2,9.


Bu oran, durgunluğa gidişin işaretidir.


Peki buraya nasıl geldik?


Büyük cari işlem açıkları, artan dış borçlar, tüketici kredilerine dayanan tüketim artışı, rant yaratma, özelleştirme, dışa bağımlı montaj sanayisi ile ekonominin geleceği tüketilmiştir.
Son 10 yılda, Türkiye, yarattığı gelirin çok üstünde tüketim ve yatırım harcaması yapmıştır.
Bu dönemde Türkiye'de yeni bir teknoloji geliştirilmedi, yeni sanayi kurulmadı, yeraltı zenginliği de bulunmadı.
Dolayısı ile büyüme gerçek değildir.
Tamamı finansal oyunlardan ibarettir.


İç tasarruf oranımız çok düşük olduğu için meydana gelen açık; 50 milyar dolayındaki özelleştirme gelirleri ile, 200 milyar dolar dolayındaki borç stoku artışı ile karşılanmıştır.


Bu sürdürülebilir bir durum değildir.


Ayrıca, küresel bir iktisadi kriz söz konusudur.


Bir de üstüne üstlük içinde bulunduğumuz bölgede savaşa kadar gidebilecek siyasi gerilim var...


Bu olumsuz tablodan çıkış nasıl olabilir?


Her şeyden önce ekonomi dünyasının yöneticilerinin kritik bir süreçten geçmekte olduğumuz bilincinde olmalılar...
Pembe tablolar çizmekten vazgeçmeliler...
Kamu ve özel sektörün tüm karar alıcıları “müdebbir bir tüccar” gibi davranmalı, yani olası her olumsuzluğu hesaba katarak tedbirli davranmalı, kararlarını ona göre almalıdırlar.
Bu kısa vadede, hatta derhal yapılmalıdır.


Orta ve uzun vadede de her tür üretimin en önemli unsuru olan insan kaynaklarımızın eğitimini, gelişen dünya koşullarına göre ayarlamalı ve vasıflı insan gücü ile küresel rekabete uygun mal ve hizmet üretebilir hale gelinmelidir.
Teknoloji kullanabilen değil, teknoloji üretebilen gençler yetistirilmelidir.


İleri teknoloji kullanan ülkelerde daha az girdi ile daha çok katma değer üretmek imkanı olur.
Bunun en somut en yeni örneği satış rekorları kıran "I-Phone 5", 112 gr. Satış fiyatı 2500 TL.
Yakın zaman önce eşim ile bir mutfak robotu aldık, 5 kg. ve fiyatı 250 TL.
Benzeri girdiler kullanıyorlar, biri kilosunu 25,000 TL ye satıyor, diğeri 50 TL ye…
Aradaki 24,950TL fark teknolojinin…


Ve bu fark da hızlı kalkınmayı sağlar.


Ar-Ge’ye dayanan, yeni teknolojiler kullanan ve teknoloji yaratan bir ekonomik modele geçemez ve sadece geleneksel üretim modellerine bağlı kalırsak; sektörel dengeleri kuramaz, finans sektörünü spekülatif yapısından çıkaramazsak, ekonomi kısırdöngüye girebilir ve kolay kolay gelişmiş ülke seviyesi yakalanamaz.


10.000 dolar gelir seviyesinde çakılıp kalırız...


Bu farkı yaratacak insanları nasıl bulacağız…Tabii ki eğiterek!


İmam-hatiplerden terörist çıkar mı, çıkmaz mı bilmem…
Ama bu farkı yaratacak gençlerin çok sayıda çıkacağını sanmıyorum…


O zaman bırakın ilk 10’a girmeyi, ilk 20’de dahi tutunamayız!

 


Kaynak URL (23.09.2012 - 14:13 tarihinde yazdırıldı): http://www.ulus923.com/10000-dolar-gelir-seviyesi-sendromu-52343n.htm